Mutsuzlar çetesi / Suskunluğun getirisi....
İhtiyaç duyduklarım var içimde....
Ulaşamayacağımı sandığım....
En olmaz gelenide sensin....
Nedensin...?
Düşüncelerimde....
Çıkmak istediğim tutsaklıklarım var, tutsaklık mı yoksa saplantı mı...?
Belki de her ikisisin....
Delili bulunamamış bir cinayetsin, beynimde işlenen....
Soruşturmalar ve göz altına almalar, sonuç vermedi kalbimde....
Faili meçhullere bir tanesi daha eklenecek gibi....
Atlatıla bilinecek mi acaba bu meçhuliyet...?
Atlatılamayan faili meçhullerden sonra....
Buda yerini alacak mı yoksa...?
Arşiv formatına girememiş iyiliklerin arasında....
Belki de belgesizlik olarak kalır....
Her ne olacaksa iz bırakır....
Mavi gülüşü unutulamaz ancak....
Her zaman hatırlanacak....
Değiştirilebilir aslında....
Paylaşabildiklerimiz çok olsa....
İnanç yüzdelerimiz artsa....
Değişir, olmazlığı tutan olanaksızlıklar....
Konuşmak daha sonra, nedenleriyle çeliştiklerimizi....
Varmak seninle sonuç(lar)a....
Tanımak içsel kişileri....
Bir gün karşılaşsak....
Hiç ayrılmamışçasına sarılsak birbirimize....
Yıllardır bir aradayız da, kısa bir süre görüşememiş gibi....
Öpüşsek....
Yıllardır bir arada olduğumuzu düşündürten hasretle....
İlk öpüşmelerimizin sıcaklığıyla....
Şehri dolaşsak umarsızca....
Elin elime değse, tutuverse elim....
Avuçlarımız terlese....
Parmaklarımızla oynasak....
Güzergahta olmayan bir durakta otobüs beklesek....
Şehrin azizleri geçse....
Ardından Mont Gomery Brogn ateş istese....
Yanımızda beklese....
Bir otobüs gelse ters yönden....
Naturel İvera inse....
Hiç ayrılmamışçasına sarılsalar....
Birbirimize baksak....
Göz bebeklerimizin değişkenliğine....
Kalkıp otobüse binsek....
Ön koltukta oturan Yuri arkasını dönse....
-Şu anda dünyada dolaşımda 550 milyon ateşli silah var.
Bu gezegendeki her 10 kişiden 1’inde silah olduğu anlamına gelir.
Şimdi sorulması gereken kalan 9’u nasıl silahlandıracağız...?-
Dese....
Bir silah verse....
Anlamadan ateşlense....
Sesin kesilse....
Ölsen sen....
....
Ben...?
Ulaşamayacağımı sandığım....
En olmaz gelenide sensin....
Nedensin...?
Düşüncelerimde....
Çıkmak istediğim tutsaklıklarım var, tutsaklık mı yoksa saplantı mı...?
Belki de her ikisisin....
Delili bulunamamış bir cinayetsin, beynimde işlenen....
Soruşturmalar ve göz altına almalar, sonuç vermedi kalbimde....
Faili meçhullere bir tanesi daha eklenecek gibi....
Atlatıla bilinecek mi acaba bu meçhuliyet...?
Atlatılamayan faili meçhullerden sonra....
Buda yerini alacak mı yoksa...?
Arşiv formatına girememiş iyiliklerin arasında....
Belki de belgesizlik olarak kalır....
Her ne olacaksa iz bırakır....
Mavi gülüşü unutulamaz ancak....
Her zaman hatırlanacak....
Değiştirilebilir aslında....
Paylaşabildiklerimiz çok olsa....
İnanç yüzdelerimiz artsa....
Değişir, olmazlığı tutan olanaksızlıklar....
Konuşmak daha sonra, nedenleriyle çeliştiklerimizi....
Varmak seninle sonuç(lar)a....
Tanımak içsel kişileri....
Bir gün karşılaşsak....
Hiç ayrılmamışçasına sarılsak birbirimize....
Yıllardır bir aradayız da, kısa bir süre görüşememiş gibi....
Öpüşsek....
Yıllardır bir arada olduğumuzu düşündürten hasretle....
İlk öpüşmelerimizin sıcaklığıyla....
Şehri dolaşsak umarsızca....
Elin elime değse, tutuverse elim....
Avuçlarımız terlese....
Parmaklarımızla oynasak....
Güzergahta olmayan bir durakta otobüs beklesek....
Şehrin azizleri geçse....
Ardından Mont Gomery Brogn ateş istese....
Yanımızda beklese....
Bir otobüs gelse ters yönden....
Naturel İvera inse....
Hiç ayrılmamışçasına sarılsalar....
Birbirimize baksak....
Göz bebeklerimizin değişkenliğine....
Kalkıp otobüse binsek....
Ön koltukta oturan Yuri arkasını dönse....
-Şu anda dünyada dolaşımda 550 milyon ateşli silah var.
Bu gezegendeki her 10 kişiden 1’inde silah olduğu anlamına gelir.
Şimdi sorulması gereken kalan 9’u nasıl silahlandıracağız...?-
Dese....
Bir silah verse....
Anlamadan ateşlense....
Sesin kesilse....
Ölsen sen....
....
Ben...?
Salı, 26 Eylül, 2006
beyninde öldürdügün yetmezmis gibi yazdigin masalsi siirin sonunda da öldürmüssün zavalliyi.. yazik valla sana da ona da.. sayfa üstü
Salı, 26 Eylül, 2006
Dea; Ölen yok korkma sadece anı yaşarken gelen hisel çöküntüleri yazdım....
Hem zavallı kim neye yazık anlamış değilim....
Yinede eyvallah.... sayfa üstü
Çarşamba, 27 Eylül, 2006
Elalemin yazılarını toparlayıp buraya koymak için bu kadar ugraşıpta blog oluşturmam elbetteki hepisi benimm.
Lütfen telif diye bir şey var değil mi...? sayfa üstü
Perşembe, 28 Eylül, 2006
guzergahi olmayan otobusu beklemek
herkesin bunu istiycek bi donemi olur .... sayfa üstü
Perşembe, 28 Eylül, 2006
Vintage; Sonraki dönemi merak ediyorum aplacım. :) sayfa üstü