<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d26794014\x26blogName\x3d.:Ya%C5%9Fam+K%C4%B1r%C4%B1nt%C4%B1lar%C4%B1:.\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLACK\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://8incirenk.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://8incirenk.blogspot.com/\x26vt\x3d-4694261288081628349', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

SoSo / Yaşam Kırıntıları....

Düşük seviyeli kalp krizleri, Bir kaç damlalık beyin kanamaları....

Telif hakkı....

Bu siteyi kullanmaya başladığınız andan itibaren aşşağıda yazılan tüm hususları tamamen anlamış ve kabul etmiş sayılırsınız.

  • * ©2005 SoSo tarafından, tüm hakları saklıdır.

  • * Hiç bir yolla kopyalanamaz, çoğaltılamaz.

  • * 5846 sayılı FSEK ile korunur.

    Son On....

  • Aşk Teorileri, Aşk Türleri V.S....

    Aşkı uzaylılar getirdi teorisi;
    Bu teorinin sahiplerini, ''Atatürk'te uzaylıydı, İnönü bir meteor parçasıydı, Ufolar cüzdanımı çaldı'' gibi ilginç teorilerden tanırsınız. Kola içirilen bir bebeğin geğirmesinden bile uzaylıları sorumlu tutan bu götlekler, aşkında bir uzaylı marifeti olduğunu iddia ederler. Teoriye göre, olay günümüzden 3000 yıl kadar önce, uzaylıların dünya atmosferine ellerini, antenlerini sallaya sallaya girip çıktıkları bir dönemde olmuştu. Bir grup uzaylı serseri sırf eğlence olsun diye, yalnız yakaladıkları İnkalı bir gencin kafasına yukarıdan buz parçaları yapıştırıp tüyerler. İnkilap (zavallı iknalı genç) daha sonra, kendisini baygın halde bulup, evine götüren inbe'ye (iknalı efemine) evlenme teklif eder. Çünkü çarpmanın şiddeti ve buzun soğukluğu nedeniyle akli dengesini yitirmiştir. Erimiş olması nedeniyle İnbe bu ani ilginin salak bir buz parçasından kaynaklandığını anlayamaz ve evlenirler. Uzaylı serseriler canları sıkıldıkça aynı boku başka İnkalılar'a da yaparlar ve sonunda aşk bir İnka geleneği olup çıkar. Zaten adını da İnka dilinde ''Ağh!'' demek olan ''Aşk'' kelimesinden almıştır.

    Aşkı da Çinliler icad etti teorisi;
    Bir başka teorisyen grubu vardır ki onlar götleklerden bin beterdir. Neyi sorarsanız sorun, mutlaka ''Çinliler icad etti'' derler. Pusulayı Çinliler icad etti, barutu Çinliler icad etti, kulak temizleme çubuğunu Çinliler icad etti, rus ruletini (-ki artık adı üzerinde yani) Çinliler icad etti ve daha neler neler. Saati bile sorsanız ''Çin'i beş geçiyor'' gibi bir cevap alabilirsiniz yani. Hah hah hah! Tabi bu işin şakası. Efendim teoriye göre, aşkı Çinliler icad etmiş ve Avrupalı misyonerler onlardan öğrenip bu müthiş icadı sahiplenmişler. Yani vakti zamanında Çinliler avrupadan gelen Avrupalı rahiplere vermese, biz bu gün Alman Pornosu, Fransız Usulü Öpüşme ve İtalyan Salatası nedir bilmeyecektik. Bu arada misyonerlerin Hıristiyanlığı Çinde niye yayamadıkları da anlaşılıyor. Çelimsizler diye sen herifleri yakalayıp yakalayıp çüküne takarsan, tabi ki inadına Budist kalırlar. Yok aga hakikatten dinde zorlama olmuyor.

    Aşk diye bir şey yok ki teorisi;
    Sevgilisi tarafından feci şekilde terk edilen ve mantık budalası haline gelen Hollandalı bir bilim adamının ileri sürdüğü bu teori, sevgilisi tarafından terk edilen diğer zavallılar arasında büyük rağbet görmüş ve kısa sürede en çok kabul gören aşk teorisi haline gelmiştir. Hollandalı yavşak daha sonraları yeni birini bulup, Yok be, Aşk harbiden var be abi teorisi'ni ileri sürmüşse de, arabasına binerken uğradığı bir taşlı saldırıyla yüz güzelliğini ve akademik kariyerini tamamen kaybetmiştir. Tabi bu arada hemen belirtelim insanlar sadece diğer insanlara aşık olmazlar. Bu dünya yüzünde 200'e yakın aşk türünün yaşadığı tahmin edilmektedir. Bunlardan en eski ve en yaygın olanları üzerinde kısaca duralım.

    Narsizm; Çevresinde kendisine layık kimseyi bulamayan zeki, çevik ve ahlaklı kişilikler (-e artık böylesine kişi denemez di mi ama) arasında görülen köklü ve yaygın bir aşk türüdür. Bir bahar akşamı dişinizi fırçalamak için banyoya girer ve aynada onu görürsünüz. O gözler, o kaşlar, diş fırçasının o erotik hareketleri. İçinizi hoş bir ürperti kaplamıştır. İlk başta bunu diş macunu yutmanıza bağlarsınız ancak aynı ürpertiyi, o'nu yatak odasının aynasında gördüğünüzde hissedersiniz. Üzerinde o iğrenç sliple size bakmakta ve gülümsemektedir. Her neyse olan olur. Kendinizi o'nun kollarına bırakırsınız o da kendini sizin kollarınıza bırakmıştır fakat hemen uyarayım, arkasına geçmeye veya boynundan falan öpmeye kalkarsanız çıldırabilirsiniz.

    Tanrı aşkı; Dindar narsistler (Dandini) arasında görülen bir çeşit hastalıktır. İlişkinin ilerleyen aşamalarında kendini biraz fazla sıradan gören Narsist, daha ulu, daha güzel, daha rahman ve rahim birini aramaya başlar. Ve bir miktar yüksekte böyle birinin var olduğu yolunda duyumlar alıp, aynen peşine düşer. Evet, o artık bir Dandinidir. Bu uzun ve iç bayıcı bir arayış sonunda Dandini aradığını bulur mu bulmaz mı orasını bilemem ama eğer bulursa Narsist'ler için yaptığım uyarı onun için çok daha büyük önem taşımaktadır. Şol cennetin ırmakları falan derken yamulup kalırsınız haberiniz olsun.

    Vatan aşkı; Kanada'da Avustralya'da Havai'de Kanarya adaları'nda vatanına aşık bir yığın insan olması pekte garip değil tabi. O vatanlara bende aşık olurum yani ne var. Burada anormal olan Umman ve Cibuti gibi yerlerdekilerin durumu. Hatta bazı Etiyopyalı 'ların (Etobur) vatan aşkı yüzünden yemeden içmeden falan kesildiğini duydum, çok şaşırdım. Ulan aşık olacak başka vatan bulamadın mı enayi?!. Neyse. Gönül bu tabi, ota da konar, Ortadoğu'ya da konar.

    Meslek aşkı; Daha çok Cumhurbaşkanlarında, fabrikatörlerde ve Dolar milyonerlerinde rastlanan bir aşk türüdür. Aynı durumda ki postacı ve muhasebecilere ise dangalak denir. Bir gün tanışırsak, size Doğa Aşkı, Sinema Aşkı ve Elbise Aşkısı gibi diğer aşk türlerinden de bahsederim. Ama şimdi, bir başkasına aşık olmaya hevesli veya aşık olup olmadığını anlamaya çalışan genç arkadaşlarımız için bir takım pratik bilgiler vermek istiyorum.

    Aşık olmak için gerekli malzemeler;
    Burnunuzdan fışkıracak kılların görünmemesini sağlayacak loşlukta bir ortam, sözleri dikkatinizi dağıtmayacak hoş bir müzik (Örneğin, Onuncu Yıl Marşında bunu asla başaramazsınız), belki biraz alkol (Hayır efendim kolonya olmaz), ve bir kişi daha ( Karşı cinsten olması tercih edilir ama yinede siz bilirsiniz, kıç sizin).

    Zamanlama;
    Yukarıdaki malzemeyi bir kaba koyup bahar olmasını beklemenizde büyük yarar var. Tabi kızı o kadar uzun süre oyalamanın da bir yolunu bulmanız gerekecek. Artık fıkra mı anlatırsınız, dilini biliyormuş gibi mi yaparsınız, yoksa ''Çişimi etçem, gelecem'' deyip bir süre ortadan mı kaybolursunuz orasını bilemem.

    Aşkın belirtileri;
    Heyecanlanma en önemli aşk belirtisidir. Mum ışığında bakışırken ani bir sara krizi geçirmesi bile sizi garip bir şekilde heyecanlandırır. Pencere pervazında öpüşürken de içinizi aynı garip heyecan kaplar. Sonra ikinizden birisi dengesini kaybeder ve mecburen el ele tutuşursunuz. İşte o da aynı heyecandır; aşk heyecanı. Her zaman ve her yerde O'na bakma isteği ve tabi ki ona bakıcam derken gaipten gelen çığlıklar ve çatırtılar da önemli aşık olma belirtileridir. Demek ki ne yapmak gerekiyormuş? Araba kullanırken O'na bakmamak gerekiyormuş değil mi arkadaşlar.

    Aşk aksesuarları;
    Aşkı simgeleyen organımız kalptir. Bildiğiniz gibi böbreklerimiz cesareti, koltuk altlarımız bağımsızlığı ve ensemiz de anne sevgisini simgeliyordu. Her neyse, aşık olunca kalp şeklindeki aksesuarlara ilgi duymamız gerekiyor işte. Kalp şeklinde takılar, hediye paketleri, tost ekmekleri, tabutlar. Kısacası aşık olup alış verişe çıkmak kadar büyük andavallık olamaz yani.

    Eklenti oluŞturmak isterseniz sol alt tarafı veya hemen alt tarafı tıklayın.
    Eklenti oluştur | . | Sayfa sonu